Ana SayfaHaberBiyoinformatik...

Biyoinformatik Nedir? Gelişim Süreci Nasıl Gerçekleşmiştir?

Biyoinformatik, biyolojik bilgilerin bilgisayar bilimi yardımıyla incelediği interdisipliner bir bilim dalıdır. Biyolojik bilgiyi (DNA, RNA ve protein gibi makromoleküllerin bilgileri) depolama ve depolanan bu bilgiyi depo içerisinde bulma tekniklerini kapsamaktadır. Bu bağlamda biyoloji bilimine bilgisayar mühendisliği, matematik ve istatistik bilimi de yardımcı olmaktadır.

1960’lı yıllarda bilgisayar uygulamalarının biyoloji bilimine uyarlanması ve kullanılması hem biyoloji hem de bilgisayar bilimlerinin gelişimine hızlı ve paralel bir etki sağlamıştır ve günümüzde popüler olan endüstriyel ve akademik çalışmaların başında gelmektedir. 1965 yılında Margaret Dayhoff tarafından hazırlanan ve basılan, 1660 farklı proteinin derlendiği ilk “Protein Dizi ve Yapısı” atlasının ardından 1970 yılında Needleman-Wunsch tarafından Dizi karşılaştırılmaları algoritması yayınlanmış ve böylece biyoinformatik çalışmaları başlamıştır. 1975 yılında Bill Gates ve Paul Allen Microsoft’u kurmuş ve 1977 yılında ilk DNA dizileme programı Staden tarafından hazırlanmıştır. İlerleyen tarihsel süreçte National Center of Biotechnology Informatin (NCBI)* kurulmuş, BLAST algoritması** bulunmuş, EST (expressed sequence tags) *** tanımlanmış ve TIGR (The Institute for Genomics Research) veri bankası kurulmuştur.

1995 yılında anaerobik bir bakteri olan Haemophilus influenzea genomunun (yaklaşık 1.8 Mb) dizi analizi, 1996 yılında ekmek, bira ve şarap yapımında kullanılan Saccaromyces cerevisiae genomunun (yaklaşık 12.1 Mb) dizi analizi ve 1999 yılında sirke sineği Drosophila melanogaster’in genomunun (yaklaşık 180 Mb) dizi analizi yapılmıştır. Tüm bu gelişmeler biyoinformatik biliminin gelişmesinin sağlamış olsalar da biyoinformatik alanındaki en önemli proje Ekim 1990’da başlayan İnsan Genom Projesi (İGP)’dir. Bu önemli projenin amaçları insan genomundaki 20.000-25.000 genin tanımlanması, DNA ve proteinlere ait bilgilerin bir veri tabanında tutulup, hastalıkların başlamadan tedavi edilebilmesi ve ilgili teknolojilerin özel sektöre aktarılabilmesidir.

Moleküler biyoloji alanında elde edilen verilerin hızla artması sonucu veri bankalarının daha iyi bir şekilde kullanılması ihtiyacından ortaya çıkan biyoinformatik biliminin hedefleri üç temel amaçtan oluşmaktadır. Bunlardan ilki veri tabanlarını oluşturmaktadır. Yani mevcut verilerin araştırıcılar tarafından yeni verilerin oluşturulması ile genişletilebilir ve ulaşılabilir olmasıdır. İkinci hedefi veri analizinde kullanılan kaynakların ve araçların geliştirilmesi ve üçüncü hedef ise elde edilen verileri biyoloji bilimi açısından anlamlı bir şekilde yorumlanması ve analiz edilmesidir.

Kaynakça
•https://prezi.com/p/70qeujo9ecda/biyoinformatik/
•https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/196783
•https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/69286/mod_resource/content/0/Biyoinformatik.pdf
•http://tip.baskent.edu.tr/kw/upload/600/dosyalar/cg/sempozyum/ogrsmpzsnm16/16.P12.pdf
•Uygulamalı Biyoinformatik, Paul. M. Selzer, Richard J. Marhöfer, Oliver Koch,2019

YORUM ALANI

Anonim olarak yorum yapıyorsunuz, dilerseniz yapabilirsiniz.

Yorumları
Yorumunuzu giriniz!